REZERVASYON En İyi Fiyat Garantisi
REZERVASYON
GİRİŞ TARİHİ
ÇIKIŞ TARİHİ
MİSAFİR
Odalar
Yetişkin
Çocuk (0-11)
Oda 1
Oda Ekleme

KÜLTÜREL DENEYİM

İstanbul'u keşfedin...

Karaköy
Eminönü’nden başlayıp Galata Köprüsü’nün nefes kesen manzarası eşliğinde karşıya geçtiğinizde tarihi binaları ile sizleri karşılayacak olan Karaköy, ana caddesi boyunca sıralanmış eski iş hanları ve banka binalarıyla geçmiş ve şimdinin bir aradılığını en güzel yansıtan semtlerden… Eski ve uzun süre depo olarak kullanılmış dükkanların son 7 – 8 yıldır yeni nesil kafelere dönüştürülmesiyle günümüz jenerasyonuna kazandırılan bu tarih kokan semt, geçmişte ticaretin kalbinin attığı yerlerden biriydi. Gelin, İstanbul’un en eski yerleşim ve ticari bölgelerinden biri olan Karaköy’ün tarihsel arka planı ile bugün gittiğinizde neler yapabileceğinizi içeren bu yazımızda sizleri küçük bir keşfe çıkaralım.
Her Dönem Aktif Bir Liman Semti…
Eminönü ile Beyoğlu’nu birbirinden ayıran haliç sayesinde Bizans döneminden bu yana aktif bir şekilde liman olarak kullanılan Karaköy, önceden tarihin ünlü tüccarları Cenovalıların yerleşim ve iş yapma amaçlarıyla faydalandıkları bir yerdi. Osmanlı’nın İstanbul’u fethinden sonra da tüccarların kullanımına ayrılan bu bölge; Cenevizlilerin ve Müslümanların yanı sıra Rum, Ermeni, Gürcü ve Yahudilerin de ortak yaşam merkezlerinden biri oldu.
1895’te bir Fransız şirketi tarafından tamamlanan iskeleyle birlikte işlevini sürdüren Karaköy, 19. Yüzyılın sonlarına doğru eski adıyla Voyvoda şimdiki adıyla Bankalar Caddesi olan bölgede açılan bankalarla yeni bir yüz kazandı. Osmanlı Bankası’nın merkezinin yanı sıra farklı ülkelerin sigorta şirketlerinin de kurulduğu bu dönemde giderek gelişmeye devam etti. 20. Yüzyılda ise bölgede artan ticari faaliyetler; gümrük binaları, yolcu terminali ve deniz antreposu eşliğinde Karaköy’ün daha da genişlemesini sağladı. İskele boyunca uzanan Yunan tavernalarına ek olarak bu bölge, bir dönem meşhur Zürafa Sokak da dahil olmak üzere genelevlerin merkezi konumundaydı. Günümüzde aktif şekilde vapur seferlerinin düzenlendiği, balık restoranları ile tatlıcıların yoğun olduğu, en büyük caddesi olan Kemeraltı Caddesi’nde hırdavatçıların ve elektronikçilerin konumlandığı; halen önemini koruyan bir semttir.
Karaköy’de Gezilecek Yerler
Karaköy, bugün sadece üçüncü nesil kahve trendinin etkisiyle yenilenen ve gençlerin uğrak noktası haline gelen Kemankeş ve Mumhane caddelerinin arasında kalan bölgeyle değil tarihi – turistik yapılarıyla da dikkat çeker. Bunlardan bazılarını sizler için sıraladık:
• Dini merkezler: Pek çok milletten ve dini görüşten insanın yaşadığı bu semt zamanla sinagogların, kiliselerin ve camilerin bir arada bulunduğu yerlerden biri olmuştur. Ufak ve büyük çaplı yapılardan bazıları şunlardır: Tofre Begadim Sinagogu, Zülfaris Sinagogu, Arap Camii, St. Benoit Kilisesi, Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesi ve Panavia Türk Ortodoks Kilisesi.
• Sanat Galerileri: Uzun yıllardır sanatın merkezi olan Beyoğlu’nun bir ayağı da Karaköy’dür. Pek çok sanat galerisinin yer aldığı bölgede uğrayabileceğiniz noktalardan bazıları; İstanbul Modern, Mixer, Global Karaköy, D’art Galeri ve Sanatorium.
• Kamondo Merdivenleri: Bankalar Caddesi ile Banker Sokağı’nı birleştiren art nouveau üslubuyla yapılmış Kamondo merdivenleri, bölgenin simgelerinden birini oluşturur. Buraya yolunuz düştüğünde sizin için en güzel fotoğraf durağı olacaktır.
Description: İstanbul’un en eski ve sembolik semtlerinden biri olan Karaköy’ü geçmişi, bugünü ve gezilecek – görülecek yerleriyle bu yazımızda sizler için anlattık.
Taksim Meydanı
Hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin belki de en meşhur meydanı olan Taksim Meydanı, çevresinde konumlanan lokanta zincirleri, mağazalar ve kafelerle gündüz ve gece boyunca hayatın hiç durmadığı özel bir alana sahip. Tarihi Osmanlı dönemine dayanan, günümüze kadar şekil değiştirmesine rağmen varlığını ve önemini sürdüren bu alan; bir ucu İstiklal Caddesi, bir ucu Gümüşsuyu’na uzanan lokasyonuyla pek çok yönden cazibe merkezlerinden biri. Bu yazımızda Taksim Meydanı hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için tarihini ve geçirdiği değişim süreçlerini kısaca ele aldık.
Şehir Yaşamının Modern Simgesi…
Adını Osmanlı döneminde yakın yerlere su taşımak için inşa edilen ve maksem adı verilen su deposundan alan Taksim Meydanı, suyun ‘taksim edildiği yer’ anlamından türetilmiştir. 18. Yüzyılın sonlarına kadar çevresi mezarlıklarla çevrili, Galata ve çevresinde yaşayan gayrimüslim halkın yürüyüş yapmak ya da sosyalleşmek için kullandığı bir düzlüktü.
Beyoğlu yerleşiminin popülerleşmesi ve artan nüfus yoğunluğu ile birlikte maksem, su ihtiyacını karşılayamaz oldu. Böylece 1. Mahmut’un daha önce projelendirdiği ancak hayata geçiremediği daha büyük bir su hattı kurma düşüncesi, yeniden gündeme geldi. Levent – Mecidiyeköy üzerinden isale hattıyla su deposuna ulaşan suyun maksemden civar bölgelere taksim edilmesiyle gerçekleşen bu proje, ileride semtin gelişimine ve sürekliliğine katkıda bulunacaktı.
Taksim Meydanı’nın önemini artıran olaylardan biri de 1806 yılında faaliyete geçen Topçu Kışlası’nın inşa edilmesi oldu. Bugün Gezi Parkı’nın olduğu alanda yer alan Topçu Kışlası, önünde askerlerin talim yaptığı alanla birlikte Osmanlı tarihinde özel bir yer kaplamış ve geçirdiği değişimle Taksim Meydanı’nın dönüşümünü de etkilemiştir. Daha detaylı bilgi için Gezi Parkı sayfamızı da inceleyebilirsiniz.
1850’li yıllara gelindiğinde Taksim Meydanı, Mecidiye Kışlası ve Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nin inşasıyla askeri bir kimlik kazanmaya başladı. Büyük çoğunluğu gayrimüslimlerden oluşan Pera halkının yaşantısıyla bir tezat oluşturan bu durum üzerine Ermeni mezarlığı Şişli’ye taşınarak açılan alana eğlence mekanları yapıldı. 1913’te Beyoğlu’nun Şişli’ye bağlamak amacıyla yapılan tramvay hattı da Taksim’in değerini giderek artırdı. Sonraki yıllarda Topçu Kışlası’nın Taksim Stadyumu’na çevrilmesi, stadın yıkılıp Gezi Parkı’na dönüştürülmesi, Atatürk Kültür merkezi inşası ve Cumhuriyet anıtı gibi hamlelerle Taksim meydanı; şehrin ve çevresindeki eski semtlerin canlılığını yansıtan bir merkez oldu.
Description: İstanbul’un simgesi, Türkiye’nin en önemli meydanlarından biri olan Taksim Meydanı’na doğru küçük bir yolculuğa çıktık; yazımızı okumadan geçmeyin!